Sendikamız Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı Yapıldı

 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile sendikamızın birlikte 13-14 Ekim 2012 tarihlerinde Ankara Dedeman Oteli'nde gerçekleştirilen "Türkiye'de Sosyal Politikalar ve Çalışan Sorunları" Sempozyumu'nun ardından, sendikamız genişletilmiş başkanlar kurulu, illerden gelen şube başkanlarımızın katılımlarıyla yapıldı.

 

 


MEMİŞ: BİZLERE HER ZAMAN DESTEK OLAN SAĞLIK-SEN AİLESİNİN TÜM FERTLERİNE CANI GÖNÜLDEN TEŞEKKÜR EDİYORUM


Başkanlar Kurulu'nda konuşan Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, Sağlık-Sen olarak başarılı çalışmalar ortaya koyduklarını söyledi. Sorunların çözümü noktasında hedefler koyduklarını ve Çalışma hayatı içinde, Sağlık-Sen'in neler yapabileceğini bir kez daha gösterdiklerini kaydeden Memiş, "Bunu elbette ki, teşkilatlarımızın ve üyelerimizin büyük gayretiyle başardık. Hem biz büyüdük, güçlendik, hem de Memur-Sen Konfederasyonumuzun büyüyüp güçlenmesine katkı sağladık. Bizlere her zaman destek olan Sağlık-Sen ailesinin tüm fertlerine canı gönülden teşekkür ediyorum" dedi.

 

 

ÇALIŞANLARIN ÖZLÜK HAKLARINI GERİYE GÖTÜRECEK HİÇ BİR GELİŞMEYE MÜSAADE ETMEYİZ

 

 

 

175 bin sağlık ve sosyal hizmet çalışanının verdiği güçle yetkisini etkin kılan Sağlık-Sen'in, yalnızca üyelerinin değil, 400 bin sağlık ve sosyal hizmet çalışanının da etkili ve yetkili sözcüsü olduğunu, hak ve talepler noktasında sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğini dile getiren Genel Başkan Metin Memiş, "Toplu sözleşme görüşmelerinde elde edilen kazanımların yanı sıra, 9 yıldır devam eden ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın en güçlü paydaşları olan sağlık ve sosyal hizmet çalışanları, bu paydaşlıkta sosyal, mali ve özlük hakları açısından güçlendirilmelidir. Bu süreçte, çalışanların başarısı görmezlikten, sesleri duymazlıktan gelinemez. Böyle bir tutum, dönüşümün sekteye uğratılması ve çalışanların mağdur edilmesi olacaktır. Çalışanları ve emeğini yok sayan bir anlayışın ise, asla ve asla kazananı olmaz. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları alanında devam eden süreci arkadaşlarımızla birlikte titizlikle takip ediyoruz. Yeni teşkilat yasası sürecinde çalışanların özlük haklarını geriye götürecek ve kazanılmış hakları yok sayacak hiçbir gelişmeye müsaade etmeyeceğiz" dedi.


DEĞERLER SENDİKACILIĞI İLKESİYLE HAREKET EDİYORUZ


1995'te Mehmet Akif İnan'ın öncülüğünde başlayan sendikal mücadeleye, Memur-Sen'le birlikte aynı ilkeler doğrultusunda, doğru yerde durarak, doğru zeminleri kullanarak ve doğru zamanlama yaparak devam ettiklerini kaydeden Memiş, bu davanın özünden sapma olmadan 400 bin sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının Sağlık-Sen üyesi olabilmesi hedefiyle mücadele etiklerini belirtti. "Yeni dönem de değerler sendikacılığı ilkesi ile bir yandan demokrasinin kurumsallaştırılması ve güçlendirilmesi yönünde toplumsal adımları atarken, diğer yandan da sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarını üst düzeyde temsil ederek üye sayımızı artırmanın gayreti içerisinde olacağız" dedi.


50 BİN YENİ ÜYE HEDEFİ


Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş'in başkanlığında gerçekleştirilen ve yeni dönem sendikal hedef ve faaliyetlerin ele alınarak yeni yol haritasının belirlendiği başkanlar kurulu toplantısında, 50 Bin yeni üye hedefi ortaya konuldu.


Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyelerinin kendi sekreteryalarıyla ilgili olarak yaptıkları sunumların ardından Şube Başkanlarının da söz alarak yeni dönem sendikal faaliyetlerini anlattıkları toplantıda, ‘değerler sendikacılığı ve mevzuat eğitimleri" başlığıyla yeni dönemde illerde yapılacak sendikal çalışmalarla ilgili bilgi verildi.

 

 

HÜKÜMET ÇALIŞANLARIN SORUNLARINA KULAK VERMELİDİR

 

 

 

Sağlık ve sosyal hizmet kurumlarının çalışanların çalışma koşulları ve hakları ile hizmet sunumları açısından, yeni yapılanma süreçlerinde şeffaf ve katılımcı demokrasinin gereğine uygun şekilde, sosyal taraflarla işbirliğinin öncelenmediği, değişim süreçlerinde çalışanların temsilcileri ile görüşülmesinin demokratik bir sorumluluk olduğu bir kez daha hatırlatılan Başkanlar kurulu toplantısında, sırasıyla şu konular karara bağlandı:


1) Sağlığın piyasalaştırılmaması adına, devletin sağlık hizmetleri sunumundaki etkinliğinin güçlendirilerek sürdürülmesi gerektiğine inanmakta, sağlık hizmeti sunumunun daha nitelikli hale getirilmesi için Personel istihdamı konusunda ciddi adımların atılması elzemdir.

 

2) Sağlık ve sosyal hizmet kurumlarında 74 milyon ülke insanına, pek çok sosyal, coğrafi ve yapısal sorunlar ile işgücü yetersizliğini hissettirmemek için, büyük bir özveriyle hizmet üreten sağlık ve sosyal hizmet çalışanları, adil ve eşit çalışma koşullarına kavuşturulmalıdır.

 

3) Çalışanlar arasındaki açılan ücret dengesizliği ve adaletsizliği makası ivedilikle daraltılmalı, iş barışını tehdit eden ek ödeme ve döner sermaye adaletsizliklerine son verilmelidir.

 

4) Sağlık hizmetlerinde yaşanan istihdam farklılıkları çalışma barışını olumsuz etkilemekte ve aynı işi yapan sözleşmeli-kadrolu personel bu ayrımdan ciddi anlamda rahatsız olmaktadır. Diğer bakanlıklarda sözleşmeli personel alımları gittikçe azalmaktayken, Sağlık Bakanlığı da 4/B statüsündeki personel alımını durdurmalı, konuyla ilgili yasal düzenlemelerin acilen yapılarak yerine 2013 yılında kadrolu personel alımına başlamalıdır.

 

5) Sendika olarak, sağlık çalışanlarının mesleki eğitimlerine özel bir önem vermekteyiz. Özellikle talebimiz acil tıp teknisyenlerinin paramedik olmasıdır. Hastaya müdahalede paramediklere tanınan yetkinliğin acil tıp teknisyenlerinde olmaması, sağlık hizmetleri sunumunu önemli ölçüde sekteye uğratmaktadır. Bu durumun aşılması sağlık alanında görev yapan tüm lise mezunları için ön lisans, ön lisans mezunları için de lisans tamamlama programlarının açılmasıyla mümkün olacaktır. Sendikamız, eğitim seferberliği anlayışıyla başlattığı ve birçok ilde devam edilen yüksek lisans programlarını artırarak sürdürmeye kararlıdır.

 

6) Kamu kurum ve kuruluşlarında, başta 4/C'liler olmak üzere sözleşmeli statüde çalıştırılarak ciddi hak mahrumiyetleri yaşatılan personel, kadroya alınmalı ve adil haklara kavuşturulmalıdır. Döner sermaye ödemelerinin dışında tutulmamalı, hakları olan ödemelerden faydalandırılmalıdır.

 


7) Sosyal hizmet kurumlarında, toplumun en zor kesimlerine hizmet görevi yürüten personelin, ekonomik ve sosyal haklar noktasında yaşadığı problemlerin çözümü; devletin halkına dönük şefkat yüzünü temsil eden bu kurumların geleceği adına önemsenmelidir. Sosyal hizmet çalışanlarının emeğini önemsemenin bu ülkede sosyal kalkınmanın ve insana verilen değerin öncelikli koşulu olduğuna inanmakta ve Hükümeti çalışanların sorunlarına kulak vermeye davet ediyoruz.

 

8) Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlar ile üniversite hastanelerinde uygulanan performansa dayalı döner sermaye sistemi adil bir yapıya kavuşturulmalıdır. Döner sermaye tavan oranları, hekim dışı sağlık çalışanlarının emeğini karşılayacak şekilde düzeltilmelidir. Çalışanların en temel hakları olan izin ve raporlu dönemlerin, aynı zamanda aylık gelirinin düştüğü dönemler olması, hakkaniyetle bağdaşır bir durum değildir. Bu nedenle, çalışanların taban aylıkları yükseltilmelidir. Performansa dayalı döner sermaye sistemi, kişisel veya kurumsal rekabeti değil, dayanışmayı önceleyen bir yapıya kavuşturulmalı, ortak emeğin eşit dağılımı esası getirilmelidir. Sağlık Bakanlığı ve üniversitelerde aylık mahsuplaşma hakkı ile garanti gelir olarak ödenen, 375 Sayılı KHK'deki ek ödeme oranı artırılmalıdır. Ayrıca tüm çalışanların her ay aldıkları döner sermaye ek ödemeleri emekliliğe yansıtılmalı çağrısını tekrarlamaktadır.

 

9) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde sosyal çalışmacı, öğretmen, psikolog, tabip, diyetisyen, teknisyen, taşeron firma çalışanları gibi birçok personel bulunmasına karşın personel sayısı hizmet sunma açısından eksik kalmaktadır. Daha nitelikli hizmet verilmesi ve personel verimliliğinin arttırılması için çalışan sayısı acilen artırılmalıdır.

 

10) Sendika olarak, Bakanlık çalışanlarına yönelik yaptırdığımız anketlerde sadece yüzde 32'lik bir kesimin çalışma şartlarından tam anlamıyla memnun olduğu görülmekte, ancak diğer yüzde 68'lik kesimin ise yüksek düzeyde tükenmişlik yaşadığı görülmektedir. Hem toplumumuz hem de çalışanlarımız açısından son derece önemli olan bu durumun pozitife çevrilmesi noktasında, Bakanlığı, bir an önce çalışanlarının iş memnuniyetlerini artırıcı uygulamaları hayata geçirmeye davet ediyoruz.

 

11) Başkanlar kurulumuz, yukarıda belirtilen hususlarda, Genel Merkez Yönetim Kurulu, 85 Şubesi, yaklaşık 2500, il, ilçe, kurum temsilcisi ve 175 bin üyesinden aldığı güçle birlik ve bütünlük içinde, sendikal mücadelesini en etkin şekilde sürdürecektir.

 

  • PAYLAŞ :