Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Eğitim Toplantısının Sonuç Bildirisi Kamuoyuna Duyuruldu

 

Örnek Otel'de yapılan basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Sağlık-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu’nun, “Aile Hekimliği Pilot Uygulaması” Eğitim toplantısı sonuç bildirisinin kamuoyuna duyurulması için yapılan Basın toplantısındaki konuşma metni

Sendikamızın değerli yönetim kurulu üyeleri Memur-Sen ve bağlı sendikalarımızın başkan ve yönetim kurulu üyeleri basınımızın güzide temsilcileri hanımefendiler ve beyefendiler 
Sağlık sistemimizin önemli bir ayağı olan Aile Hekimliği Uygulaması’nın Sağlık Sistemimize Uyumu Sürecinde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerilerinin sonuçlarının açıklanacağı toplantımıza hoş geldiniz..
Sözlerime tüm dünyanın gözü önünde bütün vahşeti ve ilkelliği ile halen devam eden ABD’nin Irak işgalini nefretle kınayarak başlamak istiyorum. Aradan geçen 4 yıla rağmen Irak’a kan ve göz yaşından başka bir şey getirmeyen bu işgalin en kısa zamanda sona ermesi ve başta ABD ve İngiltere olmak üzere, tüm işgal güçlerinin bölgeden ayrılması ve Irak halkına savaş tazminatı ödemesi gerekmektedir.

Değerli dostlar, basınımızın güzide temsilcileri !!!

Sağlık sistemimizin yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç olduğu hemen hemen her kesimin üzerinde mutabık kaldığı bir konudur. Bu anlamda başlatılan sağlıkta dönüşüm reformu ile hayata geçirilen yeni model bazı sıkıntı ve aksaklıkları da beraberinde getirmektedir. 
Ülkemizde 40 yılı aşkın bir süredir, olumlu ve olumsuz yanları ile birlikte birinci basamak sağlık hizmetlerini yaygınlaştırma esasına dayalı bir tecrübeye sahibiz. Bu izlenimlerimizin, birikimlerimiz ve ülkemiz gerçekleri ile birleştirilerek bir “Türkiye Modeli” oluşturulması gerekirdi. İlk olarak Eylül 2005 yılında Düzce’de pilot uygulanmaya konulan aile hekimliği; 8 ilde daha başlatılırken 11 ilde geçiş hazırlıkları sürmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın yıl sonunda aile hekimliği uygulamasını 27 ile çıkarma planları yaptığı şeklindeki haberler basın-yayın kuruluşlarında yer almıştır. 
Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları demokratik ve katılımcı çatısı altında toplayan Sağlık-Sen, bu önemli süreçte aile hekimliği uygulamasını 10-11 Mart 2007 tarihleri arasında Kızılcahamam’da her yönüyle masaya yatırmış ve sonraki dönemlerde atılması gereken adımlar için de bir yol haritası belirlemiştir. “Aile Hekimliği Uygulaması’nın Sağlık Sistemimize Uyumu Sürecinde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri”nin tartışıldığı ve iki gün süren toplantımıza yaşadıklarımızı ve önümüzdeki dönem yaşayacaklarımızı, tartışmalarımızı birbirimizi dinleyerek ve anlayarak yürütmek için Sağlık Bakanlığı yetkilileri de davet edilmiştir. Aile hekimliğinin pilot olarak uygulanan illerdeki Sağlık-Sen şube başkanları ve yönetim kurulu üyeleri ile uygulanacak illerdeki sendikamızın şube yöneticileri de katılmıştır.

 

 

“AİLE HEKİMLİĞİ PİLOT UYGULAMASI”
EĞİTİM TOPLANTISI
SONUÇ BİLDİRGESİ
10-11 MART 2007 / KIZILCAHAMAM


Türkiye’ de bilindiği üzere birinci basamak sağlık hizmetleri, Sağlık Bakanlığı kontrolünde sağlık ocakları,verem savaş dispanserleri, ana çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezleri gibi kuruluşlar tarafından yürütülmektedir. Birinci basamak sağlık hizmetleri; topluma hastalık ve organ farkı gözetmeden sağlık eğitimi, danışmanlık, hastalıklardan korunma, tanı, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerini içeren kapsayıcı bir hizmettir.

Birinci basamak sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde personelin etkin ve verimli kullanılmamasından kaynaklanan ciddi aksaklıklar mevcuttur.

Hekim merkezli yapılanmada sağlık ocakları bir çok pratisyen hekimin görev yaptığı mekanlar olmasına rağmen, fiili olarak sırayla poliklinik yapıldığı, hastaların talepleri doğrultusunda sevk edildiği veya reçete yazıldığı, koruyucu hekimlik hizmetlerinin ise sadece ebeler tarafından yapıldığı birimlere dönüşmüştür.

Hasta merkezli, hastanın hekim seçme hakkını ön planda tutan, ikinci basamak sağlık kuruluşlarında gereksiz yığılmayı önleyecek ve en önemlisi hekimlerin doğumdan ölüme kadar fertlerin tüm kayıtlarını tuttuğu, bilgilerine sahip olduğu bir sistem, sağlık hizmetlerinin etkin ve verimli kullanımı açısından son derece önemlidir.

SAĞLIK-SEN, aile hekimliğini uzmanlık dalı olmaktan çok, hizmet sunumunda görev tanımlaması ve çalışma usullerini belirleyen bir tıp disiplini olarak algılamakta, aile hekimini de birinci basamakta sağlık hizmetinin sunumunda görev alan hekim olarak tanımlamaktadır.Gelişmiş ülkelerin tümünde uygulanan aile hekimliği uygulamasının, Türkiye’de de pilot bölge kapsamında uygulamaları SAĞLIK-SEN tarafından olumlu görülmekle birlikte, Aile Hekimliği Türkiye Modeli’nde, başta personelin özlük haklarının muhafazası ve çalışma koşulları açısından üzerinde önemle durulması gereken hususlar bulunmaktadır. Her ne kadar kanunla bazı haklar korunmuş olsa da, eksik noktalar olduğu görülmektedir.

1- Sağlık-Sen, sistemi başarıya götürecek en önemli unsur olarak, uygulayıcı olan sağlık personelinin özlük haklarının korunmasını, çalışma koşulları düzeltilmesini, ücretlendirmedeki adaletsizliğin giderilmesini ve iş güvenliği gibi konulardaki tereddüt ve sıkıntıların bertaraf edilmesini beklemektedir.

2- Aile sağlığı elemanının ücretlendirilmesinde 1,5 katı ile sınırlandırma yapılması üzerinde tekrar çalışılmalı; aile hekimliğini seçen aile sağlığı personeline ek iş yükü verildiğinde ücretlendirme de arttırılmalıdır. Aile hekimleri ile birlikte çalışan personelin ücretleri öğrenim durumları, hizmet süreleri, hizmet içi eğitime katılımları göz önünde bulundurularak en az 2 kat arttırılmalı, ücret adaletsizliği giderilmelidir.

3- Aile hekimliğine geçilen illerde, uygulamanın başlamasından 1 ay önceki maaş farkının, peşinen kesilmesi yerine sonraki ay personel maaşından mahsup edilerek, çalışanların mağdur edilmemesi sağlanmalıdır.

4- Toplum sağlığı merkezlerinde görev yapan personelin döner sermaye ek ödemelerinde ciddi performans düşüklüğü beklenmektedir.Aile hekimliği uygulamalarında her an müracaat edilen, yedek bir birim gibi algılanan bu birimde çalışan personele, ek mali imkanlar tanınmalıdır. Aile hekimliğine geçilecek illerde, aile hekimlerine ikinci görev verilemeyeceği için (112- Acil ), sağlık hizmetlerinin aksamaması açısından ilave personel ataması mutlaka yapılmalı, bu merkezler yeterli ekipman, malzeme, personel ile güçlendirilmelidir. Aynı zamanda her Toplum Sağlığı Merkezinde eşit veya denk sağlık personeli çalıştırılamadığından, bu birimlerdeki PDC çalışmalarının gerçekleştirilebilir ve ihtiyaca göre yeniden yapılandırılmasına yönelik “Toplum Sağlığı Merkezleri Yönergesi” yeniden hazırlanmalıdır.

5- Bir çok Avrupa Birliği ülkesinde olduğu gibi, 2500 kişiden fazla nüfusa bakan aile hekimlerine ikinci bir aile sağlığı personeli birinci ile aynı şartlar sağlanarak verilmeli, bunun dışında toplum sağlığı merkezlerinin de aile hekimlerinin tıbbi sekreter, şoför, hizmetli vb. gibi ihtiyaç duydukları personeli istihdam etmelerine imkan sağlayan mevzuat düzenlemeleri yapılmalıdır.

6- Aile hekimlerine ; mali müşavir, muhasebeci vb. gibi konularda danışmanlık hizmeti sunulmalı, aile hekimliği birimlerinde “Toplam Kalite Yönetimi” çalışmaları oturtulmalı ve hizmet kalitesi artırılmalıdır.

7- Aile hekimliğine geçişte, tüm hekimlere ve sağlık personeline eşit geçiş imkanı getirilmelidir.

8- Aile hekimliği uzmanlık eğitimi için üniversite ve Sağlık Bakanlığı hastanelerinde kontenjanlar arttırılmalıdır.Aile hekimliği uzmanlık eğitiminin en az 2 yılı sahada, bir aile hekimi uzmanı gözetiminde verilmelidir. Aile hekimlerine tıbbi konularda yılda en az 2 kez hizmet içi eğitimlerin bakanlık tarafından verilmesi ve finanse edilmesi sağlanmalıdır.

9- “Aile Sağlığı Merkezleri Çalışma Yönergesi” hazırlanmalı ve aile sağlığı personeli ve aile hekimlerini görev tanımları açıkça ifade edilmelidir. “Aile sağlığı elemanı” ifadesi yerine aile sağlığı hemşiresi, ebesi, memuru gibi ifadeler kullanılmalıdır. Gezici hizmet tazminatı, aile hekimlerine olduğu gibi aile sağlığı elemanları için de ödenmelidir.

10- Toplum sağlığı merkezlerinin durumu ve çalışma koşulları, sözleşme sonrası geriye dönüş ve sevk zinciri ile ilgili birçok konuda düzenlemelerin yapılması, aile hekimliği uygulamasının ana amacı olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin etkin ve verimli sunumu ve kaynak israfı açısından önem arz etmektedir.

11- Aile hekimliği uygulamalarında sorunların tespiti ve çözüm önerileri hakkında sağlık müdürlüğü bünyesinde ayda bir kez “Aile Hekimliği Uygulamaları Toplantıları ” yapılmalı, bu toplantılarda sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarının temsili de sağlanmalıdır.

12- Aile hekimliğine geçilen illerde, bakanlık merkez teşkilatı olarak yetkililer en az bir ay süre ile o ilde kalmalı ve geçiş sürecini takip etme ve sorunlara anında çözüm bulabilme açısından destek vermelidir. Daha sonraki dönemlerde de sürekli ziyaretler ile sorunların ve aksaklıkların çözümü için yardımcı olunmalıdır.

13- Ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde aile diş hekimliği sistemine geçilmeli, ağız ve diş sağlığı konusunda da tüm vatandaşları içine alan veri tabanı oluşturulmalı, özel muayenehanelerden makul ücretlendirme ile paket sağlık hizmeti alınmalıdır.

14- Genel sağlık sigortası ile uyumlu akıllı sağlık kartı sistemine bir an önce geçilmelidir. Bu uygulamanın en önemli ayağının denetim olduğu gerçeğiyle bir “Aile Hekimliği Denetim ve Disiplin Yönetmeliği” çıkartılmalıdır.

15- Aile Hekimliği Daire Başkanlığı’nın yetki, görev ve sorumluluğunun sınırları çizilmeli, aile hekimliği sisteminde sağlık hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi sağlanmalı, gerekirse Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezleri, Verem Savaş Dispanserleri, Toplum Sağlığı gibi birimler birleştirilerek Genel Müdürlük seviyesinde temsil edilmelidir.

16- 4924 sayılı kanuna tabi sözleşmeli personelin uygulama esnasında istekleri dışında yer değişikliğinden kaynaklanan mağduriyetleri giderilmelidir.

17- Aile hekimlerimizin en çok sıkıntı çektiği Aile Hekimliği Bilgi Sistemi’nin acilen uzmanlarca desteklenerek, gerekirse daha profesyonel bir çalışma içerisine girilerek iyileştirilmesi gerekmektedir.Aksi halde yapılan çalışmaların sağlıklı ilerlemeyeceği ve kontrol edilemeyeceği kanaatindeyiz.

Sağlık hizmetleri, kişinin doğumundan ölümüne kadar olan dönemlerdeki sağlık hizmetinin sürekli verilmesini, kolay hizmete erişimi, hizmetin sürekli ve kapsayıcı olmasını gerektirir.Biz de Sağlık-Sen olarak pilot uygulama aşamasında sürdürülebilir ve başarılı bir aile hekimliğinin, hem çalışanlar hem de hastalar açısından hiçbir suistimale açık noktası kalmaması için gerekli eleştiri ve incelemelerimizi sürdüreceğiz.

Aile hekimliği bu çerçevede, birinci basamak sağlık hizmetlerinde hastayı ve hastalığı özne alan, hastaların ve hastalıkların sürekli takibinin yapılması ile maliyeti düşüren bir sistemdir. Aile hekimliği sisteminde tamamıyla İngiltere, Almanya, Fransa, Şili modellerinin alınması yerine, ülkemizde bin yıldan beri devam eden sağlık hizmetleri tecrübesine, geleneklerimize, kültürümüze, modern yönetim hizmetleri ile bağlantılı şekilde düzenlenme yapılması gerekmektedir. Bu nedenle, özellikle doğu illerimizde daha esnek ve hareket imkanı tanıyan bir sistemin geliştirilmesi gerekli olacaktır.Aile hekimliği pilot uygulaması sürecinde sık sık mevzuat değişiklikleri istikrarı bozan bir imaj sergilediğinden, böylesi büyük bir yapılanmada sık sık yönetmelik değişikliklerine gitmek yerine, en kısa sürede pilot uygulamanın sonlandırılarak artık “Aile Hekimliği Uygulama Kanunu” ve ilgili kalıcı mevzuatları çıkarılmalıdır. Çünkü, pilot uygulama sürecinde her tartışma ve yoruma göre bir mevzuat değişikliği yapma veya duruma göre mevzuatı değiştirme alışkanlığı kazanılmasından çekinmekteyiz

Sağlık-Sen, kurulduğu 1995 yılından beri kuruluş bildirgesinde de yer aldığı üzere, genel sağlık sigortası ve aile hekimliği sisteminin ülkemiz için acil ve şart olduğunu deklare etmiştir.Ancak; uluslararası kalitede, dengeli, sürdürülebilir, güncellenebilir, denetlenebilir ve adil bir çalışma ülkemizi ve halkımızı sosyal devletin sergilendiği başarılı bir ülke yapacaktır.

 

  • PAYLAŞ :